fbpx

İLK İŞ GÜNÜNDE KOVULMANIN 10 YOLU

İlk iş gününüzde işten çıkarıldınız mı ya da birini ilk iş gününde işten çıkarmayı düşündünüz mü? İlginç gelebilir ama her birimizin başına gelebilir. Gelin bir örnekle duruma bakalım.

Sevgili Yeşim,

Küçük bir pazarlama ajansım var ve yeni takım çalışanlarını çok dikkatli seçmeme rağmen bazı hatalar yapmışlığım var.

Yeni işe aldığım Deniz ile ilgili ikilemde kaldım.

Deniz’in yedi yıllık iş deneyimi var. Onunla iki kere görüştük. Portföyünü inceledik ve verdiği referanslar ile görüştük. Her şey harika görünüyordu ama geçen hafta işe başladı ve ben endişeliyim.

İlk gününde işe 20 dakika geç geldi. Tamam bu tek başına çok da büyük bir sorun değil ama esas canımı sıkan her şeyden bezmiş görünmesi.

O ilk gün herkes ile birkaç dakika çene çaldıktan sonra bir telefon konuşması yapmak üzere dışarı çıktı. Hiç açıklama yapmadan öylece çıkıp gitti binadan.

Birbirimize ne oluyor der gibi bakakaldık

Çalışacağı yere yerleştikten sonra günün geri kalanı sakin geçti. Saat tam 5 de hiç kimseye hoşça kalın demeden çıkıp gitti. İkinci gün yarım saat geç kaldı.

Çalışan personelin işe geliş gidiş saatleriyle çok ilgilenmem aslında ama Deniz’le ilgili izlenimlerim hakkında konuşmak istedim.

Trafik ve daha pek çok sebep bizi yavaşlatabiliyor bazen ancak ofis 8:30 da açılıyor dedim. Burada işler nasıl yürüyor öğrenirken bu saatlerde burada olman iyi olur dedim. Zaten bunları iki görüşmede de konuşmuştuk diye de hatırlattım.

Ah evet konuşmuştuk bunları dedi. Tüm söylediği buydu ve ertesi gün 20 dakika gecikti.

Sanki görüşme yaptığım Deniz ve işe başlayan Deniz iki ayrı kişi.

Kafası karışık ve aklında hiç bir şeyi tutamıyor. En kötüsü de iş umurunda değil gibi görünüyor. İşe dört elle sarılmak gibi bir niyeti yok sanırım. Ne bize yardım ediyor ne de işi öğrenmeye çalışıyor.

Kibar ya da dost canlısı da değil. Gün boyu oradan oraya sürükleniyor, sürekli ara veriyor ve misyonunuza hiç katkı sağlamıyor. Sürekli iş dışı telefon konuşmaları yapıyor.

Konuşması ve tavrı da hiç profesyonel değil. Bu haliyle onu müşterilerin karşısına çıkaramam. Acaba onu işe almakla büyük bir hata mı yaptım? Artık sürüncemede kalsın istemiyorum bu durum. Ne yapmalıyım?

Teşekkürler

Fulya

Sevgili Fulya,

Oturup Deniz’le açıkça konuş. Mesajını dolandırmaya gerek yok. İşe ilk yaklaşım tarzının umduğun gibi olmadığını bilsin. Sonra da onun ne düşündüğünü sor.

Belki grip olmuştur ve tedavi görüyordur. İşe girmek ile ilgili pişmanlığını da dile getirebilir. Direkt olarak sormadan bilemezsin. Sonunda Deniz ile yollarını ayırmaya karar verirsen hafta sonuna kadar ücretini öde.

Hepimiz bazen hata yapıyoruz. Bununla ilgili kendini dövme. Sonra tekrar Deniz’in işe alım sürecini kontrol edersin ve ne gözden kaçmış olabilir bakarsın.

Her yönetici işe alım sürecinde hata yapabilir. Böyle bir durumda teşekkür edip daha ilk günden yollarınızı ayırmak için aşağıda 10 neden bulacaksın:

1. İlk gün işe geç kalıp hiç açıklama yapmaz ve hatta özür dilemezlerse. Sorun geç kalma değil muhakeme eksikliğidir. İlk iş günü önemlidir ve işe yeni başlayan herkesin bunu bilmesi beklenir.

2. “Ya pardon perşembe günleri çalışamam.” demeyi unuttum ya da konuştuğumuzdan daha çok paraya ihtiyacım var gibi sözlerle anlaşmayı bozarlarsa.

3. Başka bir çalışanı taciz ya da tehdit ederlerse.

4. Açıklama yapmadan iş yerinden ayrılırlarsa.

5. Öğle yemeğinden 2 saat geç gelirlerse

6. Göz göre göre bir şirket güvenlik politikasını ihlal ederlerse. Örneğin bina içinde sigara içmek yasak olduğu halde içerlerse.

7. Size ya da başka birine aslında işi istemediklerini ve hala iş aradıklarını söylerlerse.

8. Şirketten ya da bir şirket çalışanından bir şey çalarlarsa

9. Onları eğitmeye çalışan kişiyi görmezden gelip ilk günlerini tamamen telefonla konuşarak geçirirlerse

10. İş arkadaşlarına sürekli her şey hakkında şikâyette bulunup başka bildiğiniz işyeri var mı diye sorarlarsa

Maalesef oluyor böyle şeyler. İpi koparacaksanız beklemeyin. Kesin ilişiğini gitsin. Kibarca bunu halledin ve işinize bakın. En iyisi bu.

İYİ YALANMAMIŞ AYI

Ralph Waldo Emerson ‘ın aşağıda hayatın hakkını vermek ile ilgili sözleri ebeveyn olmanın hakkını vermek ile aynı anlamı içeriyor aslında : Sıklıkla ve ağız dolusu gülmek; akıllı insanların saygısını, çocukların…

EVİNİZDE BİR ERGEN VAR MI?

Ergen olmak zor diye düşünüyorsanız bilin ki ergenlere bir şeyler öğretmek daha da zor. Yetişkinlere göre düşünce yapıları farklı, risk almaya daha fazla eğilim gösteriyorlar, uykucular, duyguları yanlış okuyorlar, akran…