fbpx

TERFİ ETMEK İÇİN EN ÇOK DEĞİŞTİRİLMESİ GEREKENLER

Başlığı gördüğünüzde ne düşündüğünüzü merak ediyorum. İlk neyi değiştirmek geldi aklınıza? Tabi ki, değişim rüzgarlarının moda olduğu yıllardayız. Sizin de değişmeniz için her yerden farklı baskılar olduğunu tahmin edebiliyorum. Ben de bu trende katılmadan edemedim. Size bir önerim olacak; söylediklerimi sadece bir ay deneyin.

Ancak önce size bir hikaye anlatacağım:

Geçenlerde çalıştığım kadın yöneticilerden birinin hikayesini. Eşiyle birlikte bir akşam yemeğine gitmek için sözleşiyorlar. Eşi bir ocak başına gitmek isterken, kendisi şarap içebilecekleri bir yere gitmek istiyor. Neyse ki biraz ısrardan sonra eşi biraz burun bükerek de olsa şarap içebilecekleri yere gitmeyi kabul ediyor. İşte olaylar bundan sonra başlıyor. Otoparkta yer bulmakta zorlandıklarından, yemeklerin ne kadar soğuk geldiğinden, şarabın iyi olmadığından, fiyatların pahalı olduğundan, garsonların hızlı olmadığından vs vs bahseden bir koca görüyor gecenin sonunda… Yani kendi istediği olmadığı için aslında tüm perspektiflerini negatife ayarlamış birini… Bir an için bu yöneticinin nasıl bir gece geçirdiğini düşünün. Hayal edebiliyor musunuz? Şunu diyebilirsiniz, kocası da istemediği bir yere gitmiş; o yüzden eleştirmeye hakkı var.

Bense şunu diyorum: Gitmese daha iyi olurdu.

Bir an için kendinizi hikayedeki kadının yerine koyun. Aldığı karardan devamlı sorumlu hissettiği ve eleştirilmekten korktuğu için bir süre sonra karar alma becerisini yitirmiş birini görmez miydik? Üstelik de artık ne yaparsa yapsın keyif alamayacak birinden bahsediyoruz. Yukarıda anlattığım bir evlilik içerisinde gerçekleşmiş görünse de, aynı şeylerin şirketlerde İcra Komitesi Üyeleri arasında hatta Yönetim Kurulu Üyeleri arasında olduğunu da görüyorum. Kararına uyulmadığında her şeyi negatif gören koca, zaten yemeğin kötü geçmesini ve eleştirmeyi bekliyor ve istiyor bile olabilir. Aynen kendi kararına uyulmadığında “ben demiştim!” diyecek olan İcra Komitesi Üyesi’nin gizli bir şekilde yatırımın başarısız olmasını istemesi gibi… Ne de olsa onun kararına uyulsaydı, şirket kısa bir süre sonra S&P500’de yer alacaktı.

Üzgünüm ama böyle bir dünya yok. İşte bu yüzden sizden istediğim değişiklik şu; bir süre karar sizin olmasa da, ortak olarak, ya da takım olarak başta uymayı seçtiğiniz kararı sonuna kadar sahiplenin ve bu kararın başarılı ya da eğlenceli geçmesi için sonuna kadar çaba harcayın. Bunu yapmayacaksanız bile sadece şarabınızı için yani çenenizi bir süre kapalı tutun. Sadece bir ay deneyin bakalım hayatınızda neler değişecek?

Eğer gerçekten hayatınızın sadece kısa bir bölümünde şikayet etmeden yaşamak nasıl bir duygu öğrenmek isterseniz size bazı tavsiyelerim var:

• Önce gerçekten neden şikayet ettiğinizi bulun,

• Gerçekten ne kadar önemli olduğunu ve size etkilerini hesaplayın,

• Egonuzu konudan ayrı tutun,

• Sevdiğiniz ya da takım olduğunuz kişi ya da kişilerin mutluluğuna ya da başarısına ne kadar zarar verebileceğinizi hesaplayın.

• Sizin yaptıklarınızın aynı şekilde size geri dönebileceğini unutmayın.

• Son olarak hem karara uyup hem de şikayet eden birine karşı neler hissedeceğinizi bir düşünün.

Bu arada Deepak Chopra’nın çok sevdiğim bir sözü var; “Mutlu olmak istiyorsanız başkalarını mutlu edin, zengin olmak istiyorsanız başkalarını zengin edin. Büyümek gelişmek istiyorsanız, başkalarını büyütün ve geliştirin.”

NEDEN BAZILARI DAHA ŞANSSIZ!

Küçük yaşlardayken en çok düşündüğüm şeylerden biri, neden bazı insanların diğerlerinden daha az şanslı olduğuydu. Çocukluğumu Karadenizli bir babanın ve Mardinli bir annenin üç çocuğundan biri olarak geçirdim. Bir memur…

MR. HYDE İLE EŞEK SAATİ ARASINDAKİ İLİŞKİ

Dr.Jekyll ve Mr.Hyde’ı hepiniz bilirsiniz. Hikâyenin en önemli özelliği bir zihnin iki zıt yönünü anlatmasıdır. Hepimizin içinde var olan, bizim karanlık ve aydınlık yanımızı gösteren bir metaforu öyküleştirir. Size eserden…

İŞ DEĞİŞTİRMEK İSTEYENLER İÇİN…

Son dönemlerde kurumsal şirketlerde çalışanların işleriyle ilgili mutsuzluklarına sık sık şahit oluyorum. Çoğu yeni bir iş arayışında… Bazıları aktif bir şekilde, bazıları ise daha pasif şekilde iş arama/tarama halindeler. Çoğuna…