fbpx

SANA GÜVENİYORUM ANCAK ÇEVRENE GÜVENMİYORUM

Ailelerin sorun odaklı ergen gelişiminden vazgeçip pozitif bir model benimsemeleri ne kadar mümkün?

Yakın zamanda izotomi görüşmesi yaptığım bir öğrenci en büyük sorununun annesi tarafından hem özgür hem de tutsak bırakılması olduğundan bahsetti.

Bu durumu şu şekilde açıkladı; “Dershaneye giderken, okula giderken, arkadaşlarımla buluşmak için arabada giderken, tatil için havalimanına giderken yolda hep aynı konu konuşuluyor. Artık bir karar vermeli ve kendine bir yol çizmeliymişim. Her yerde bu konudan konuşmak beni boğuyor ancak o bunu göremiyor. Öte yandan karar vermek istediğimde de seçeneklerim konusunda sürekli eleştiriliyorum. Hiç düşünmek istemiyorum bu konuda. Ne dersiniz?” şeklinde anlattı durumunu.

İzotomi görüşmelerinde sık karşılaştığımız bir durum bu. Çocuklarımızı kendi istediğimiz yönde ilerletmek için o zamana kadar belki de hiç uygulamadığımız bir baskı ile karşı karşıya bırakıyoruz ve daha önce belki de tatile giderken bile fikrini sormadığımız çocuğumuza geleceğini çizmesi için karar vermesi yönünde bir talepte bulunuyoruz. Ayrıca bu durumda bile pek çok aile kendi kararlarını açık veya üstü kapalı olarak çocuklarına dikte ediyorlar.

Yukarıda yazdıklarımı okuduktan sonra lütfen kendinize eleştirel bir gözle bakınız. Gerçekten bunlardan herhangi birini bile yapmıyorsanız, tebrikler, son derece tutarlı bir anne ve baba olduğunuz için sizleri gönülden kutlarım. Ancak pek çok ebeveynin en azından birini yapmış olabileceğinden şüpheleniyorum.

Gelin gerçekleri konuşalım,

-Hayatı tanımıyorsun, daha dünkü çocuksun. (Nasıl tanıyacak biz izin vermezsek?)

-Sana güveniyorum ancak çevrene güvenmiyorum. (Arkadaş seçimlerin berbat.)

-Sırtın ıslak mı? Gel bakayım şuraya haydi bir havlu koyalım. (Kendi sağlığını ben senden daha iyi düşünüyorum.)

-Yemeğini bitirmedin aç kalacaksın. (Senin doyup doymadığını ben senden iyi bilirim.)

gibi ifadelerle peşinde koştuğumuz ve farkında olmadan “onların iyilikleri için” bir miktar özgüven eksikliği oluşturduğumuz yavrularımızdan gelecekleri ile ilgili ACİL ve belki de tüm geleceklerini şekillendirecek bir karara varmalarını istemek haksızlık. Ayrıca çocuklarımızın yerine her yaptığınız iş ve verdiğiniz karar ile onların zaman kavramı ile olan yüzleşmesini ve kısa ya da uzun vade ile ilgili bir anlayışlarının örselenmesine de yol açtığımız gerçeğiyle de yüzleşmek özellikle ergen çocukları olan aileler için son derece önemli bir konu.

Bütün bunlar göz önüne alındığında ise sizden en temel düzeydeki ricam empati düzeylerinizi arttırmanız ve kendi ergenlik döneminize düşünsel ve duygusal anlamda ulaşıp o duyguları ve düşünceleri kısa bir zaman için bile olsa geri çağırmanız.

Sonrasında çocuğunuzun neler hissettiği konusunda eminim daha derinlikli bir düşünceniz oluşacaktır. Ancak bu geçerli bir çözüm olarak ortaya konulsa bile yeterli bir çözüm olamayabilir. İzotomi bir araç olarak size çok fayda yaratabilir ya da Richard M. Lerner’ın “Pozitif Ergen Gelişim Modelini” buradan okuyabilirsiniz.

GENÇLERE KISA BİR MEKTUP

Sevgili Genç Dostum, Bu mektubu sana yollamayı bir süredir istiyordum ancak araya pek çok şey girdi ve yollayamadım. Gerçeği söylemek gerekirse sürekli yazıp yazıp siliyordum çünkü hissettiklerimin tümünü bir mektup…

KÜÇÜKKEN SİZ NE OLMAK İSTERDİNİZ?

Geçen yıl hayatımda çok büyük bir değişim yaşadım ve bir kız babası oldum. Mira hayatıma girmeden önce gelecekle ilgili hayallerim kendimi nerede ve nasıl gördüğümle alakalıydı ancak artık kızımı 10…