Geçenlerde bir psikoloji forumunda hem şaşırdığım hem üzüldüğüm bir soru ve cevap ile karşılaştım.
Soruyu tam olarak aktarıyorum: “137 ortalama IQ skoruna sahibim (WİSC-R). Lise öğrenimimi özel bir fen lisesinde burslu olarak sürdürüyorum. Ve sahip olduğum IQ puanı ile ilgi alanlarını katmadan hangi mesleklere sahip olabileceğimi öğrenmek istiyorum. Örneğin bir fizikçi ya da matematikçi olabilir miyim?”
Gelen cevap: “Boğaziçi fizik ilk tercihin olsun. Üstün zekalılar fizik tercih eder. Ben de BÜ fizik mezunuyum. Fizik bölümünü çok zeki olduğum için tercih ettim.”
Muhteşem bir yönlendirme değil mi? Hiç kimse “Dur bir dakika bile demiyor. Sen kimsin, nesin, nelerden hoşlanırsın? Nereye gitmek istiyorsun, daha da önemlisi “Sen bu hayatta kim olmak istiyorsun?” Bu soru çok önemli. Tekrar ediyorum. “Ne olmak istiyorsun değil, kim olmak istiyorsun?”
Toplumda üstün zekalı çocukların özellikle fen ve matematik alanlarında iyi olmaları bekleniyor. Hatta iyi değillerse öğretmenlerden “Hani bu çocuk üstündü?” gibi geri dönüşler de alabilirsiniz. Halbuki üstün zekanın farklı alt başlıktaki yetenek alanları var. Zeki adam iyi matematik yapar gibi bir önyargıdan kurtulmamız gerektiğini düşünüyorum. Bazı çocuklar çok iyi spor yapar bazıları ise muhteşem müzik aleti çalar. Çıkın artık şu babaannenizin “ZEKA” tanımlarından. Sizin yüzünüzden kaç kişi mağdur oluyor biliyor musunuz? “Zaten mesele ayırmak da değil, asıl mesele mutlu insanlarla dolu bir dünya yaratmak YEGEN.” (Ramiz Dayı’ya ithafen, Allah rahmet eylesin.)
Bazı üstün zekalı çocuklar çok küçük yaşlardan itibaren ilgi alanlarına yönelip o konuda derinleşme eğilimi gösterirken (uzman), bazıları ise her alanda neredeyse eşit bir yeteneğe sahip olabiliyor (generalist). Özellikle her alanda yeteneğe sahip olan çocuklarda, ilgi alanlarında derinleşme ve meslek seçimi daha da zor oluyor.
Bir de biz kafalarını karıştırırsak işin içinden çıkmakta çok daha fazla zorlanabilirler.
Tam bu noktada “YAZIK DEĞİL Mİ?” diyeceğim. Harcadığınız masum bir delikanlı ya da gencecik bir kız çocuğu… Öneri yapmadan önce bir durun ve düşünün…
Ergenlik döneminde bir takım fizyolojik değişimlerin getirdiği büyüme krizleri, gencin kendi duygu, düşüncelerinin tam olarak farkında olamaması, çevreden ve aileden gelen beklentiler onları başkalarının görüşlerine göre meslek seçen bir profil haline getirebiliyor. Yani diyorum ki, sadece seçmelerine yardımcı olmak için doğru destekleri verin. Hayatın ne kadar maliyetli olduğunu, para kazanmanın ne kadar önemli olduğunu, üniformanın itibar getireceğini falan dikte etmeyin. Şirazeyi kaçırmadan önce kendi eksiklerinizi onlarla tamamlamaya çalışmayın. Önce kendini tanıması için, duygularını anlaması için konuşun. İzotomi görüşmelerinde o kadar çok gençten “Ailem beni tanımıyor.” Haykırışı alıyorum ki… Yani demem o ki, bir durup düşünün. Yetmezse yeniden düşünün.
Bu çocuklar seçeceği meslekte mutlu olmazlarsa içsel motivasyonları düşer ve potansiyellerini tam olarak gerçekleştiremezler. Aslında potansiyel yeteneğini kullanabileceği, güçlü yanlarını ortaya çıkaran, istek ve ilgi alanlarını destekleyen, mizacına, değerlerine uygun bir meslek seçimi ile yenilikçi, fark yaratan biri haline gelebilirler. Bu hem bireysel hem de toplumsal olarak büyük bir fayda yaratır. Bu kişiler toplumu ileriye götürür, insanların yaşamlarını değiştirir, bugünü dünden farklı kılacak işler yapar.
Hayatının tamamında kendini tanıması, değerlerini ve mizacını bilmesi kadar hiçbir şey önemli olmayacak. Kendini tanımasına izin verin. 4000 yıllık sorunun cevabını verdikleri anda çok daha mutlu olacaklar. Siz bence onun ne cevap vereceğini bırakın da kendinize ilk önce bu soruyu sorun. “BEN KENDİMİ GERÇEKTEN TANIYOR MUYUM?”
NEDEN BAZILARI DAHA ŞANSSIZ!
Küçük yaşlardayken en çok düşündüğüm şeylerden biri, neden bazı insanların diğerlerinden daha az şanslı olduğuydu. Çocukluğumu Karadenizli bir babanın ve Mardinli bir annenin üç çocuğundan biri olarak geçirdim. Bir memur…
MR. HYDE İLE EŞEK SAATİ ARASINDAKİ İLİŞKİ
Dr.Jekyll ve Mr.Hyde’ı hepiniz bilirsiniz. Hikâyenin en önemli özelliği bir zihnin iki zıt yönünü anlatmasıdır. Hepimizin içinde var olan, bizim karanlık ve aydınlık yanımızı gösteren bir metaforu öyküleştirir. Size eserden…
İŞ DEĞİŞTİRMEK İSTEYENLER İÇİN…
Son dönemlerde kurumsal şirketlerde çalışanların işleriyle ilgili mutsuzluklarına sık sık şahit oluyorum. Çoğu yeni bir iş arayışında… Bazıları aktif bir şekilde, bazıları ise daha pasif şekilde iş arama/tarama halindeler. Çoğuna…
EBEVEYN OLARAK İYİ BİR ROL MODEL MİSİNİZ?
Anne-babalara genel olarak iyi bir ebeveyn olup olmadıklarını anketimizde sorduk. Büyük bir çoğunluk “eh, övünmek gibi olmasın ama iyi bir ebeveyn olduğumu düşünüyorum açıkçası…ehem” dedi (tam olarak böyle mi söylediler…